02 Kas

Gürültü; modernitenin ön koşuluymuş gibi her gün hunharca aramızda dolaşmakta.

  • Sohbetin ve yemeğin keyfine varmak için gittiğimiz mekanlarda tam karşında oturan arkadaşına bağırarak konuşmaya zorlayan müzik
  • Yan masadaki pervasız adamın mikrofonla hayat hikayesini anlatırmış gibi yankılanan bozguncu sesi
  • Takside “Disko topu ya da efsane bir pavyonun ışıltısını” gözlerinize aratan müzik
  • Sporda kardio dersinde sağlık kazanmaya çalışırken milim milim işitme sağlığını kaybetme

İddiam o ki kanıksadığımız müziğin, yan masanın, ortamların ses düzeyleri aslında daha insani ayarlanabilecekken; hep o “daha fazlasının görgüsüzlüğü” en görgülü mekanlarımıza dahi sinmiş durumda. Ve bu sesler ancak vicdanın sesine kulak veren işletmecilerin, patronların, bireylerin farkındalığı ile aşılabilir.

Not 1: Çay bahçeleri dahil insanların sükûnete sığınmak için gittikleri yerlerde neden enstrümantal müzik çalınmadığını hep merak etmişimdir.

Not 2: Sadece Divan gibi ciddi işletmelerin duvarlarındaki görünür yerdeki “ses seviyesi sağlığa zararlıdır” yazısının diğerlerinde neden gözükmediğini hep merak etmişimdir.

Not 3: Birbirimizi duyarak sohbet etmek varken başka masaları dikizlemek ya da ben de oradaydım demek için yanımızdakini duymaya zorlandığımız mekanlarda neden ısrar ettiğimizi hep merak etmişimdir.

Not 4: Kendimize bunu neden yaparız hep merak etmişimdir.

 

Diğer Yazılar

Yorumlarınız Benim İçin Değerli